Koşullu Bakış Açımız

Hayat denilen garip bir macerada buluyoruz kendimizi. Küçük hesapların büyük adamları oluyoruz. Gün başlıyor ve bitiyor bizse farkında olmadan geride bırakıyoruz herşeyi. Elle tutulur bir kavram olmaktan uzakta kalıyor zaman. Elimizde tek kalan bugün oluyor, yarını bilmiyoruz. Herşeye fazla anlam yüklüyoruz, hiç anlamsızlaşmayacakmış gibi... Kesin yargılarımız var bizim, ihtimalleri düşünmüyoruz. Kimse için yapmaz diyemiyoruz, yaptıklarında gücümüze gidiyor, sersemleşiyoruz. Olmaz dediğimiz vakit, oldurttuklarında gerçek anlamını yitiriyor birçok şey. Çokta anlam yüklememek gerektiğini öğreniyoruz anlamsız şeylere. Düşünmüyoruz açıkçası, düşünemiyoruz. Dar bir pencereden bakıyoruz tüm yaşananlara. Bir parmaklık örüyoruz penceremize. Penceremize sığdırdığımız kadardır bakış açımız. Ötesini bilmiyoruz. Bilmekte istemiyoruz işin doğrusu... Güvenimizi yitiriyoruz. Varsın olsun diyerek geçemiyoruz. Takılıp kalıyoruz kendi benliğimizde. Bazen kaçış yolu ararken bile bizi bulduğunu farkediyoruz kaçtıklarımızın.Doğru diye savunduklarımızın yanlış olduğunu farkediyoruz kimi zaman. Bir daha da doğru demek gelmiyor içimizden. Kendimizi bir başka şeyle koşullandırmanın bir mantığı olmadığını tam da bu noktada anlıyoruz. Kendimizi buluyoruz uzun zaman sonra. Kimseye bağlı kalmadan da idame ettirdiğimiz maceramızın başrolü olan; kendimizi... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Feride Hanım